Bir vefa borcu: Kıspet – Akşam.com

Harun Korkmaz, Toroslarda küçük bir çocuğun başpehlivan hayalini anlattığı ilk kısa metrajlı filmi Kıspet’i çekti. Filmin uzun metrajlısı için de tüm hazırlıklar tamam. Korkmaz, Anadolu motifi dediği Kıspet’in doğduğu topraklara bir vefa borcu olduğunu söyledi.

ANADOLU’DA BİR YÖRÜK ÇOCUĞUHarun Korkmaz kimdir?Toroslar’da dünyaya gelmiş bir yörük çocuğuyum. Köyde büyüdüm; çok okuyan, sorgulayan, araştıran, hayal eden, tutkuyla hayal ettiklerini gerçeğe dönüştürmek isteyen bir çocuktum. Üniversiteyi KKTC’de Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde okudum. Mezun olduktan sonra Halk Bilimi üzerine master yaptım. Anadolu’da büyümüş olmak beni halk bilimi alanına yöneltti. Eğitim hayatım devam ederken hep tiyatro sahnesinde oldum, senaryo yazdım, beyaz perdeyi çok yakından takip ettim. Kıbrıs’ta iki filmin uygulayıcı yapımcılığını üstlendim.TOROSLARA VEFA BORCU

Film nasıl ortaya çıktı?

Beyaz perde için yola çıkarken yapmam gereken ilk işlerden birinin doğup büyüdüğüm topraklarda sürekli gözlemlediğim olayları anlatmak olduğunu düşündüm. Burada da karşıma ilk olarak yağlı güreş çıktı. 800 yıllık tarihiyle Türk kültürünün en önemli motiflerini içinde barındıran bir spor dalıydı çünkü. Yağlı güreşlerin ülkemizde futboldan daha çok fanatiği var ancak sessiz çoğunluk oldukları için dışarıdan gözükmüyor. Toroslarda bir köye çıkın futbolla ilgili konuşmanız 5 dakika sürer ama yağlı güreşten saatlerce bahsederler. Bugün Antalya’nın bir köyünde başpehlivan Ali Gürbüz bir milli futbolcudan daha değerlidir.

FUTBOLCU DEĞİL PEHLİVAN

Çocuklar pehlivan olma hayaliyle mi büyüyor?

Sokakta yürürken bir tarafta milli maç oynansın bir tarafta Ali Gürbüz güreş yapsın, dışarıya tezahürat sesi geliyorsa bilin ki Ali Gürbüz karşılaşmayı kazanmıştır. Torosların köylerinde çocuklar başpehlivan olmanın hayaliyle yaşıyor. Bu beni sinematografik açıdan çok etkiliyordu. Farklı bir dünya, farklı ritüeller… Folklorik ögelerin beyaz perdeyle buluşmasını önemseyen biri olarak benim için biçilmiş kaftandı bu konu. Böylece Kıspet’in hikâyesi ortaya çıktı.

SIRADA PEHLİVAN VAR

Film yapmak zor olmadı mı?

Çok uzun ve yorucu bir yolculuk ama bu bir tutku olduğu için size o yorucu gelmiyor. 75 kişilik bir kadro ile çalıştık. Fikir aşamasından senaryoya dönüştürmek iki yılımızı aldı. Çekim aşaması da bir yıl sürdü. Kıspet, uzun metrajını çekeceğimiz Pehlivan’ın bir demosu gibi aslında.

FESTİVALLERDE ÖDÜLLER BEKLİYORUZ

Kıspet’le hedefiniz ne?

İşimizi çok ciddiye aldık. Kültür ve Turizm Bakanlığı filme destek verdi. Türkiye’deki en iyi filmlerinde kullanılan prodüksiyon alt yapısını kullandık. İyi bir görüntü yönetmeni ve ciddi ödüller almış senarist Necip Güleçer ile birlikte çalıştık. Bakanlık yetkilileri filmi çok beğendi. Yağlı güreşleri tanıtacak bir işin alt yapısını ortaya çıkarmış olduk.

Filmin bundan sonraki yolculuğu ne olacak?

Ulusal ve uluslararası onlarca festivale katılacak. Ekip olarak bu festivallerde çok sayıda ödül alacağımıza inanıyoruz.

TUTKULARINIZDAN VAZGEÇMEYİN

Filmin mesajı nedir?

Küçük bir çocuğun başpehlivanlık hayaliyle babasıyla girdiği ciddi bir çatışmayı anlatıyoruz. Babası güreşle ilgilenmesini istemiyor; o da eski başpehlivan ama bir ayağı sakat kalmış. O yüzden küsmüş güreşe, okumasını istiyor. Biz, finalde Hamza’yı hem eğitimden kopmamış hem de tutkusundan vazgeçmemiş biri olarak gösteriyoruz. Genç arkadaşlarımıza “Çocuklukta oluşan tutkularınız sizi siz yapan değerlerdir onlardan vazgeçmeden bir yere yönelin.” diyoruz.

KENDİNİ SEVMEYEN BAŞKASINI SEVEMEZ

Kendi kültürünü dünyaya çok iyi pazarlayan ülkelere baktığınızda şunu görürüz, kültürünü hiç yadsımaz, kendisiyle barışıktır ve yeni bir sentez oluşturup bunu dünyaya pazarlamayı bilirler. Güney Kore buna çok iyi bir örnektir. Biz de filmde şunu söylüyoruz; ‘Bakın Anadolu’nun bir yörük köyünde bir şeyler yaşanıyor gelin buna sarılın, buna sarılırsanız dünyayla barışırsınız. Kendini sevmeyen başkasını sevemez. Önce öz kültürüne sahip çıkıp ona sevgiyle sarılmak sonra da diğer kültür ve medeniyetleri kucaklamak gerekiyor.

YENİ FİLMLER YOLDA

Bundan sonraki projeleriniz neler?

Pehlivan’ın uzun metrajını da yapacağız. Arkasından Kuvayı Milliye döneminde yaşamış Yörük Ali Efe’nin hikâyesinin anlatıldığı bir film çekmeyi istiyorum. Sonrasında İstanbul’un bir semtinde yaşamla ölümün sentezlendiği çok ilginç bir aşk hikâyesini işleyeceğiz. Hepsinin hazırlık aşamaları tamam.


 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.
You need to agree with the terms to proceed